Reklam

Haber

Haber

Sağlıkçılar

16 Şubat 2023 Perşembe

Genel web simgesiAmeliyathane Hemşireliği Sertifikalı Eğitim Programı …

 


  • 18 saat önce — Konya Haber: Konya Şehir Hastanesine başvuran depremzedelerin ihtiyaçlarının karşılanması için terlik, ayakkabı, çorap, giysi, bebek malzemeleri, kişisel ...
  • İzmir'deki Ege Üniversitesi'nde (EÜ) çeşitli fakültelerde eğitim gören 8 öğrenci, Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşamını yitirdi.
    Bu örnek bir sayfadır. Bir blog yazısından farklıdır çünkü belirli bir yerde sabit olarak kalır ve temanızın dolaşım menüsünde başlığı görüntülenir(çoğu ...
    7 Şub 2023 — Kahramanmaraş'ta meydana gelen 7,7'lik depremden etkilenen 10 ilde 3 ay süreyle OHAL ilan edilmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı Resmi ...
    8 Şub 2023 — Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet. Sağlık Personeli – ...
    8 Şub 2023 — Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan son dakika açıklaması geldi. Bakan Koca, Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6'lık depremlerde zarar gören 10 ...
  • Mindblown: a blog about philosophy. Üniversite hastanesi depremzede kanser hastalarına kapılarını açtı. Merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ...
    Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Kayhan Turan, Mudanya Belediye binası önünde açlık grevine başladı. Mudanya'ya yapacağı ortopedi ve travmatoloji ...
    3 gün önce — Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet. Personel Meb haber.

  • https://saglikagi.name.tr/2023/286/ameliyathane...

    T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI BİNGÖL İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ İstanbul İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı hizmet veren İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından 03.04.2023 …

  • https://saglikagi.name.tr/2023/282/deprem...

    T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI BATMAN İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ. İl Sağlık Müdürümüz başkanlığında hizmet başkanları, başkan yardımcıları ve hastane başhekimlerinin …

  • https://saglikagi.name.tr/2023/278/palyatif-bakim-hemsireligi-sertifikali-egitim...

    İstanbul İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı hizmet veren İstanbul Çatalca İlyas Çokay Devlet Hastanesi tarafından 28.04.2023 tarihinde saat 10:00’da Palyatif Bakım Hemşireliği …

    1. https://saglikaginet.com

      Kitap tavsiyeleriniz var mı? İletişime geçin Sağlık Ağı Net. WordPress gururla sunar

  • 1 Mart 2016 Salı

    Mazeret tayini için 6 yıl şartı getirilebilir mi?

    Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü yayımladığı esaslar ile, mazerete bağlı

    nakil talebinde bulunabilmek için dahi "6 yıl çalışmış olmak" şartı

    getirmiştir.

    Açılan dava sonrasında, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, şu kararı verdi

    "...sahnelenecek eserlere göre kimi pozisyon ve unvanlarda görev yapan

    personelin eksilmesi durumunun, hizmetin aksamasına yol açacağına kuşku bulunmamakla

    birlikte, bu aksamanın, mazerete dayalı olarak idareye başvuruda

    bulunma hakkının belli bir süreyle tümüyle engellenmesi yoluyla

    giderilmeye çalışılması, personelin Anayasa ve yasalardan doğan

    haklarım kullanamaması sonucunu doğurur ki bu durum hukuk devleti ilkesiyle

    bağdaşmaz."

    İŞTE MAHKEME KARARI

    T.C.

    DANIŞTAY

    İdari Dava Daireleri Kurulu

    Esas No : 2013/5124

    Karar No: 2015/698

    Özeti: Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü bünyesinde, açıktan atama sınavı

    sonucuna göre sözleşmeli sanatçı olarak istihdam edilen personelin, mazerete

    dayak olarak naklen atanma talebiyle idareye başvuruda bulunma hakkının, belli

    bir süreyle tümüyle engellenmesinde, hukuk devleti ilkesine uyarkk bulunmadığı

    hakkında.

    Temyiz Eden (Davacı) :

    Vekili : Av. ...

    Karşı Taraf (Davalı) : Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü

    Vekili : Av. ...

    İstemin Özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 12/06/2013 günlü, E:2011/1975, K:2013/5005 sayılı kararının temyizen incelenerek

    bozulması, davacı tarafından istenilmektedir.

    Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

    Danıştay Tetkik Hakimi : Sultan Aksoy Kuyumcu

    Düşüncesi : Danıştay Beşinci Dairesinin 12/06/2013 günlü, E:2011/1975, K:2013/5005 sayılı kararının bozulması gerektiği

    düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi, gereği görüşüldü:

    Dava; Samsun Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğünde sözleşmeli bale sanatçısı

    olarak görev yapan davacının, eş durumundan dolayı İzmir iline naklen atanma

    istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 28/02/2011 günlü, 831 sayılı işlem

    ile bu işlemin dayanağı olan "Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Norm

    Pozisyon Usul ve Esasları"nın II-Kurum İçi Atamalar başlıklı 1. maddesinin

    iptali istemiyle açılmıştır.

    Danıştay Beşinci Dairesinin 12/06/2013 günlü, E:2011/1975, K:2013/5005 sayılı

    kararıyla; Devlet Opera ve Balesi merkez ve taşra birimlerinin hizmetlerini eksiksiz,

    düzenli, etkin ve verimli olarak sürdürebilmesi için her bir birim bünyesinde

    Maliye Bakanlığınca vize edilmiş olan ve sözleşmeli statüde görev yapan personel

    norm kadro sayılarının sıkı bir şekilde korunduğu ve bu hususun ana ilke olarak

    belirlendiği, 6 yıllık hizmet süresi dolmadan kurum içi atama talebinde bulunulamayacağı

    kuralıyla da bu ilkenin korunmasının ve devamının sağlanmasının amaçlandığı,

    dava konusu düzenleme ile kurum içi atamalarda, hiçbir özür ve mazeret durumunun

    gözetilmeyeceği kuralının getirildiği, eş durumu mazeretinin de yer almadığı

    dikkate alındığında, eş durumunun kurum içi atamalarda mazeret olarak değerlendirilmesi

    olanağının bulunmadığı; bu durumda, davacının atandığı Samsun Devlet Opera ve

    Balesi Müdürlüğünde 6 yıllık süreyi tamamlamadan eş durumu mazeretinden dolayı

    İzmir Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğüne atanma isteminin reddine ilişkin işlemde

    ve dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın

    reddine karar verilmiştir.

    Davacı, anılan kararı temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.

    1309 sayılı Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Kuruluşu Hakkında Kanunun 4. maddesinde, Devlet Opera ve Balesi sanatkar memurları ile uzman memurlarının hangi unvanlardan oluşacağı düzenlenmiş, (a) fıkrasında bale sanatçısı sanatkar memurlar arasında yer almıştır.

    07/06/1987 günlü, 19480 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve 07/05/1987 günlü,

    87/11782 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan "Devlet Sanatçıları

    ve Sanatçıların Sözleşmeli Çalıştırılmalarına Dair Esaslar"ın 26/05/2008 günlü,

    2008/13713 sayılı Bakanlar Kurulu Karan ile değişik 14. maddesinde yer alan

    "Kurumların norm pozisyonlan ile bu pozisyonlara ilişkin usul ve esaslar Maliye

    Bakanlığının uygun görüşü üzerine Bakanlıkça belirlenir." hükmü uyarınca hazırlanan

    Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Norm Pozisyon Usul ve Esasları'nın "II-Kurum

    İçi Atamalar" başlıklı 1. maddesinde; "Merkez ve taşra birimlerinin hizmetlerini

    etkin ve verimli olarak sürdürebilmelerini teminen açıktan atama sınavı ile

    alınan personelin atandıkları Müdürlükte stajyerlik süresi dahil toplam 6 (altı)

    yıllık hizmet sürelerini tamamlamadıkları sürece naklen atanma talepleri hiçbir

    şekilde değerlendirilmeyecektir." kuralına yer verilmiştir.

    Dava konusu düzenleme, personelin, çeşitli mazeretlerle atanma talebinde bulunabilmesinin

    açıktan atanma tarihinden itibaren altı yıl boyunca engellenmesi sonucunu

    doğurmaktadır. Davalı idarece, anılan düzenleme ile, personelin atandığı yerdeki

    hizmetin aksamamasının amaçlandığı ileri sürülmektedir. Devlet Opera ve Balesi

    Genel Müdürlüğünce sunulan hizmetin niteliği ve özelliği ile atanan her bir

    personelin ihtiyaca en uygun yeteneğe sahip olanlar arasından seçilmiş olması

    hususları dikkate alındığında, sahnelenecek eserlere göre kimi pozisyon ve

    unvanlarda görev yapan personelin eksilmesi durumunun, hizmetin aksamasına yol

    açacağına kuşku bulunmamakla birlikte, bu aksamanın, mazerete dayalı

    olarak idareye başvuruda bulunma hakkının belli bir süreyle tümüyle engellenmesi

    yoluyla giderilmeye çalışılması, personelin Anayasa ve

    yasalardan doğan haklarım kullanamaması sonucunu doğurur ki bu durum hukuk devleti

    ilkesiyle bağdaşmaz.

    Eş durumu, sağlık mazereti gibi sebeplerle atanma talebinde bulunan

    personelin bu başvurusunun, atanılmak istenilen ilde boş kadro bulunup bulunmadığı,

    görev yapılan ildeki ihtiyaç durumu ve hizmetin aksayıp aksamayacağı gibi hususlar

    yönünden değerlendirilerek, olumlu ya da olumsuz şekilde cevaplandırılması olanaklı

    iken, açıktan atanma tarihinden itibaren altı yıl boyunca taleplerin hiçbir

    şekilde değerlendirilmemesi sonucunu doğuran dava konusu düzenlemede, kamu yararı

    ve hizmet gerekleri bakımından hukuka uyarlık görülmemiştir.

    Samsun Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğünde sözleşmeli bale sanatçısı olarak görev yapan davacının, eş durumundan dolayı İzmir iline naklen atanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işleme gelince;

    Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Norm Pozisyon Usul ve Esasları'nın "II-Kurum İçi Atamalar" başlıklı 1. maddesinde hukuka uyarlık bulunmadığından, anılan düzenlemeye dayalı olarak davacının başvurusunun hiçbir değerlendirmeye tabi tutulmaksızın reddedilmesinde de hukuki isabet görülmemiştir.

    Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüne, Danıştay Beşinci Dairesinin 12/06/2013 günlü, E:2011/1975, K:2013/5005 sayılı kararının bozulmasına, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/03/2015 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

    KARŞI OY

    Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davacının temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

    29 Şubat 2016 Pazartesi

    Meb, Okullardaki Güvenlik Sorununu Nasıl Çözecek?

    Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2. Dairesinin 10/07/2012 tarihli KAYAK Kararında; Devletin, yasamın korunması ile ilgili koruyucu tedbir alma sorumluluğunun bulunduğu aşikardır. Mevcut davada, söz konusu olanın bir okul olduğu ve okulların suçu önleme konusunda doğal olarak emniyet birimleri ile aynı imkanlara sahip olamayacaklarını gözden kaçırmamak gerektiğini ve ayrıca AİHM'nin güvenlik güçlerinin görevlerine ilişkin içtihadı ışığında ortaya konan ilkeleri hatırlatmanın yararlı olduğu, Okul müdürünün okul girişine güvenlik kulübesi yapılmasına dair talebinin karşılanmadığını göz önünde tutmakla birlikte, bu tedbirin öncelikle öğrencilerin okul dışından yabancı şahısların saldırgan tutumlarından korunmalarına yönelik olduğu, Yetkili makamların okul idaresinin pencerelere demir parmaklık takılması ve emniyet birimlerinden destek isteği de dahil güvenlikle ilgili taleplerini dikkate almamaları vurgulanmıştır.

    MEB Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2. Dairesinin 10/07/2012 tarihli KAYAK Kararı üzerine yeni olaylarda yeni tazminat davalarının gündeme gelmemesi için il milli eğitim müdürlüklerine istatistiki bilgileri derleyecek yazılar göndermektedir.

    İlk yazı aşağıda yer verdiğimiz haberimizde ki 22/10/2015 tarih ve 10790983 sayılı yazıdır. Bu yazı ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2. Dairesinin 10/07/2012 tarihli KAYAK Kararının icrası sürecinin Avrupa Konseyi AİHM Kararlarının İcra Dairesi (AKİD) tarafından takip edildiği, bu nedenle, AKİD'e sunulacak eylem planında/raporunda yararlanılmak üzere, karara konu olayla ilgili benzer olayların yaşanmaması adına ne gibi önlemler alındığına ilişkin ile istatistiki bilgi talep edilmiştir.

     Şimdi ise aynı süreç devam etmekte aşağıdaki yazı ile tekrar istatistiki bilgi talep edilmektedir.

    Fakat Bilindiği üzere 19. Milli Eğitim Şurası Genel Kurulunda ele alınan konulardan biriside Okul Güvenliğiydi ve kurulda "Okulda fiziksel güvenliği sağlamak amacıyla, bütün okullarda güvenlik görevlisi ve sağlık personeli hizmet alımı yoluyla görevlendirilmelidir." kararı alınmıştır.

    Hatta Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü 04.02.2015 tarih ve 1222428 sayılı yazılarında;

    Milli Eğitim Bakanlığı Okul-Aile Birliği Yönetmeliğinin "Birliğin görev ve yetkileri" başlıklı 6. maddesi 1.fıkrası (d) bendindeki; "d) Okulun ihtiyaçlarını karşılamak için mal ve hizmet satın almak, bu hizmetlere ilişkin sosyal güvenlik primi, vergi ve benzeri ödemelerin yapılmasını sağlamak." hükümleri ile,

    Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim Ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin "Diğer personel" başlıklı 50. maddesi 3.fıkrasındaki; "(3) Kadrolu personel dışında, ücretleri genel bütçe veya bütçe dışı kaynaklarca karşılanarak hizmet satın alma yoluyla çalıştırılacak personelin görevlerine ilişkin esas ve usuller sözleşmeyle belirlenir." hükümleri ile,

    Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünün 2014/20 nolu genelgesinin; "6.2. Okulların güvenliğinin güçlendirilmesinde, özel güvenlik marifeti ve güvenlik kamaralarının kullanılmasına yönelik imkanların sağlanması," hükümleri ile okullarda özel güvenlik görevlisi çalıştırılabileceğini açıklamıştır.

    Emniyet güçlerinin bile güvenliği sağlamakta zorlandığı durumlarda öğretmenler okullarda güvenliği nasıl sağlayacak. Kaldı ki 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun "Öğretmenlik" başlıklı 43/1 maddesindeki"Öğretmenlik, Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir." hükümlerine göre; öğretmenlik Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir. bu mesleğin görevi güvenliği sağlamak değildir. Huzurlu ve güvenli bir ortamda eğitim, öğretim faaliyetinde bulunmaktır.

    Hal böyle iken Milli Eğitim Bakanlığı 17.09.2015 tarih ve 9367301 sayılı yazılarında okullarda güvenliği öğretmene emanet etmiştir.

    Buna göre;

    1- Okullarda eğitim ve öğretim gören öğrencilerimizi oluşabilecek zararlardan korumak ve güvenliğini sağlamak için koruma ve güvenlik görevlilerine ihtiyaç duyulmaktadır.

    2- Bakanlık tarafından ödeneği gönderilmek üzere hizmet alım yoluyla koruma ve güvenlik görevlileri alınmalı veya okul aile birliğinin kararı doğrultusunda hizmet alımı yoluyla alınmalıdır.

    3- Okula koruma ve güvenlik görevlisi alınabilmesi için, İl Koordinasyon Kurulu kararları alınmış olması gerekmektedir.

    4- Koruma ve güvenlik görevlileri, güvenlik eğitimi ve hizmeti veren firmalarının gireceği bir hizmet alımı sonucunda belirlenmelidir.

    5- Koruma ve güvenlik görevlilerine pedagojik eğitim verilmelidir.

    6- okul girişlerine manyetik detektörler ve kimlik kartı ile giriş sistemleri kurulmalıdır.

    Burada bir iki laf bize düşüyor.

    Sayın Bakanım!

    İstatistiki bilgi ile mi güvenlik sağlayacaksınız, okula cebinde bıçakla şahıslar nasıl girebiliyor. Verin emri okul kapılarına özel güvenlikçi hizmet alım yolu ile alınsın, kurun manyetik detektörleri ve kimlik kartı ile giriş sistemlerini güvenlik sağlansın, öğretmenleri sorumlu tutarak bir yere varamazsınız. Okul müdürlerine sesleniyorum okul giriş kapılarında gerekli güvenlik önlemlerini almazsanız almak için çırpınmazsanız tazminat yakanızda haberiniz olsun.

    www.memurlar.net

    27 Şubat 2016 Cumartesi

    Müezzinoğlu : ' O Bayrağın Dalgalandığı Her Yerde Ben Güvenli Şekilde Sağlık Hizmeti Verebilirim'

    Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Bu ülkenin her köşesinde sağlık çalışanı olacaktır, bu ülkenin her köşesine 112 hizmetleri gidecektir, bu ülkenin her hamile annesi yanında doktorunu, aile hekimini ve hastanesini bulacaktır. Bu ülkeye ihanet edenlerin karşısında dimdik duracağız" dedi.

    Bursa'nın Karacabey ilçesinde düzenlenen AK Parti İlçe Danışma Meclisi Toplantısı'na katılan Müezzinoğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, terör örgütü PKK'nın 7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Seçimi'nin ardından farklı bir yüzünü göstermeye başladığını söyledi.

    Terör örgütünün, yaptığı eylemler, mahallelerde kazdığı tuzaklar ve döşediği mayınlarla kaos oluşturmaya çalıştğını belirten Müezzinoğlu, AK Parti iktidarının ise devletin ve milletin hak ve hukukunu korumak adına Diyarbakır'ın Sur, Şırnak'ın Cizre ve Silopi ilçelerinde sokağa çıkma yasağı ilan ederek bu tür terör eylemlerine son vermeye çalıştığını ifade etti.

    Masum vatandaşların mağdur olmamasını temel ilke edindiklerine dikkati çeken Müezzinoğlu, "Terör örgütünün üyeleri veya yandaşları ile bu tuzaklara zemin hazırlayan kim varsa o kazdıkları çukurlara onları gömmeyi temel ilke edindik. Vatanın bölünmez bütünlüğünü merkeze alan, ay yıldızlı bayrağın bu ülkenin her köşesinde dalgalanmasını sağlayan bir anlayışı taşıyoruz. Bu ülkenin hiçbir sokağında, hiçbir yerinde, güvenlik güçleri dışında hiç kimsenin elinde veya belinde silah olmayacak. Güvenlik güçleri dışında hiç kimsenin parmağı tetiğe gitmeyecek" diye konuştu.

    Terörle mücadeleyi milletin kazanacağını vurgulayan Müezzinoğlu, bu süreçte bazı sivil toplum örgütlerinin, okulların bombalanması ve sokağa çıkma yasağı ilan edilen yerlerde, eğitimlerin aksaması nedeniyle bazı öğretmenler bölgeden çekilmesi gündeme gelirken, "Hastanelere roketatarlarla ateş ediliyor. Sağlık hizmeti verenler katlediliyor. Bölgede güvenlik yok. Sağlık çalışanlarını da bölgeden çekmeyi planlıyor musunuz' diye sorduğunu hatırlattı.

    Böyle bir soru veya düşüncenin millete ihanet olduğunu dile getiren Müezzinoğlu, "Çanakkale'de Tıbbiye son sınıf öğrencilerinin tamamını bu ülke, millet ve bayrak için şehit verdik. Dolayısıyla bu ülkenin her köşesinde sağlık çalışanı olacaktır, bu ülkenin her köşesine 112 hizmetleri gidecektir, bu ülkenin her hamile annesi yanında doktorunu, aile hekimini ve hastanesini bulacaktır. Bu ülkeye ihanet edenlerin karşısında dimdik duracağız" değerlendirmesinde bulundu.

    - Kendisi ve İçişleri Bakanı Ala hakkındaki gensoru önergeleri

    Müezzinoğlu, bu süreçte İçişleri Bakanı Efkan Ala ile kendisinin, terör örgütü ile yandaşlarının hedefi haline geldiğini belirtti.

    Kendisi ve Ala hakkında geçen hafta gensoru verildiğini anımsatan Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

    "Bu gensoru, bayrak ve huzurlu sokaklar için mücadele eden özellikle İçişleri Bakanı ve hizmetlere devam eden Sağlık Bakanı için verildi. Gensorudaki şahsımla alakalı cümle şu: 'Sen sağlık bakanısın, savaş bakanı gibi konuşamazsın.' Silvan'da aile hekimliğini, aile sağlık merkezini işgal eden, oradan bayrağı indirenleri orada yok etmek savaş bakanlığıysa evet ben bayrak için o mücadeleyi vermek zorundayım. HDP ile bu anlamda mücadelemizde sorun yok. Onların kimin borazanlığını, kimin müdafaasını yaptığını bu millet biliyor. Bana 'savaş bakanı' diye hitap eden, Cumhuriyet Halk Partili milletvekilleri, ne yazık ki Cumhuriyet Halk Partisinin grup sözcüleri.

    HDP'yi anlıyorum; onların derdi Kürt kökenli vatandaşların hak ve hukuku değil onların derdi aldıkları talimatı yerine getirmektir. Uluslararası güçlerin Türkiye'nin coğrafyasıyla ilgili hesapları, icra edilmesiyle ilgili görevleri var ve o görevleri yapmakla ilgili duruşlarını sergiliyorlar. Biz de onlara karşı duruşumuzu sergiliyoruz. Onların algısında bizim duruşumuzun savaş bakanı olarak algılanmasından onur duyarım, farklı algılanıyorsa da kendimden şüphe ederim."

    Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, Türkiye'de ciddi bir ana muhalefet partisi sorunu olduğunu dile getirdi.

    HDP'nin verdiği gensoruya yandaşlık yapmanın, "Cumhuriyet'in kurucusuyum" diyen bir siyasi partinin sözcülerine düşmeyeceğini söyleyen Müezzinoğlu, "Türkiye'nin her yerinde CHP'nin milletle duruşunu, bayrağın yanında duruşunu, vatanın bölünmez bütünlüğünün arkasında duruşunu beklemek bu milletin hakkıdır. Bölücülerle yan yana, teröristlere bir cümle dahi söyleyemeyen, o bayrağı indirenlere tek bir cümle konuşmayan bir muhalefet var. CHP grup sözcüsü, hekimlerin katledilmesine bir cümle dahi söyleyemiyorsa ve bunun yanında savaş ve barış kelimelerini bir arada konuşuyorsa ciddi bir sorun vardır" ifadelerini kullandı.

    - "Teröristin bu millete ödettiği bedeli de teröriste soracaksın"

    Terörle mücadelenin kararlılıkla sürdüğüne değinen Müezzinoğlu, Türk bayrağı Karacabey'de nasıl dalgalanıyorsa Hakkari'de, Yüksekova'da, Şırnak'ta, Sur'da da aynı şekilde dalgalanacağını anlattı.

    Müezzinoğlu, şunları kaydetti:

    "O bayrak eğer orada dalgalanıyorsa ben güvenli bir şekilde sağlık hizmeti verebilirim. O bayrağın sağlıklı dalgalanmadığı bir yerde birileri mayın düşüyorsa, birileri hendek açıyorsa, birileri elinde silahla benim askerimi şehit ediyorsa burada önce sağlık hizmeti değil önce güvenli ve huzurlu sokakları tesis etmemiz gerekir. Terör örgütüne yönelik operasyonlar neticesinde Sur, Cizre, Silopi ve Diyarbakır'dan Türkiye'nin değişik illerine veya başka bölgelere 355 bin kişi göç etti. Sağlık Bakanlığı olarak 355 bin vatandaşımıza tek tek ulaştık. 'Yeni adresi nedir, buradaki hamile anne doğumunu nerede takip edecek, diyaliz hastası nereden tedavi alacak, kanser tedavisi gören vatandaşımız yeni adresinde bu hizmeti alabilecek mi' diye soruyoruz. Bu vatandaşlar benim vatandaşım. Sağlık Bakanı olarak onların ertesi günü yanlarında yok isem bunun hesabını bana sorun ama teröristin bu millete ödettiği bedeli de teröriste soracaksın."

    25 Şubat 2016 Perşembe

    Hemşire Forması Satan yerler

    Hemşire Formaları

    24 Şubat 2016 Çarşamba

    Emekli çalışanın yüzde 10 prim kesintisi kalktı

    Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan yapılan açıklama:

    5510 sayılı Kanunun 6 ncı maddesine 6663 sayılı Kanunla 29/2/2016 tarihinden

    geçerli olmak üzere eklenen (n) bendi ile (4/a) SSK, (4/b) Bağ-Kur ve (4/c)

    Emekli Sandığı kapsamında emekli ve yaşlılık aylığı alıp vergi mükellefi, şirket

    ortağı ve esnaf olarak kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmaya devam edenlerin

    aylıklarından yapılan % 10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesintisi kaldırılmıştır.

    Diğer taraftan, (4/a) kapsamında yaşlılık aylığı alıp özel sektör işyerlerinde

    aylığını kestirmeden (4/a) kapsamında çalışmaya devam edenler ile (4/b) ve (4/c)

    kapsamında emekli ve yaşlılık aylığı alıp (4/a) kapsamında çalışanların işverenleri

    sigortalılara ödedikleri ücretten sosyal güvenlik destek primi keserek Kuruma

    aylık prim ve hizmet belgesi bildirmeye devam etmektedir.

    (4/a) kapsamındaki sosyal güvenlik destek primi emekli ve yaşlılık aylıklarından

    kesilmemekte olup işverenler sigortalıya ödediği ücret üzerinden % 7,5 oranında

    kesinti yapmakta % 24,5 oranını da kendileri ilave ederek "2- Sosyal güvenlik

    destek primi" belge türü ile Kuruma bildirmekte, bu sürelerde sigortalılara

    iş kazası ve meslek hastalığı sigortası yönünden yardımlar yapılmaktadır.

    Kamuoyuna önemle duyurulur.

    SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

    SMS Kısa Mesaj Devri Bitiyor Artık RCS Geliyor

    Yıllardır kullandığımız kısa mesaj servisi sms, artık yerini diğer internet üzerinden kullanılan ve daha pratik olan WhatsApp olmak üzeri birçok online mesajlaşma servisi platformuna bıraktı. SMS'in devrini bitiren whatsapp, skype, mesenger gibi servisler, SMS kullanımını azalttı fakat tam anlamıyla bitiremedi. SMS kullanımı, akıllı telefonların sayısı arttıkça bitiyor. Google bu durum için bir değişime gidiyor. hemşire forması

    Google ve GSMA, SMS ve MMS'i tekrar popüler hale getirebilmek için kolları sıvadılar. Google bu adımı attıktan sonra, SMS kısa mesaj servisi, var olan online mesajlaşma platformları ile tekrar yarışabilecek duruma gelecek mi bekleyip göreceğiz. SMS'i tekrar insanlara kabul ettirmek ise o kadar kolay olmayacak. Bu yüzden SMS sisteminin geliştirilmiş bir versiyonun verilmesi gerekiyor. Bu yeni girişim sonrası SMS'in daha gelişmiş bir versiyonu olan RCS (Rich Communications Services) SMS'e göre çok daha gelişmiş olacak. İçerisinde farklı versiyonları barındıracak olan bu servis ile farklı eylemleri de gerçekleştirebileceğiz.  hemşire forması

    Bu Fonksiyonlar Neler Olacak?

    Bu yeni mesajlaşma standardı kullanıcılara daha iyi grup sohbeti özellikleri, yüksek çözünürlüklü fotoğraf ve dosya paylaşımı, video arama hizmetleri, makbuz okuma gibi yenilikler getirecek. 

    Bu sistemin geçisi online mesajlaşma sistemleri ile RCS yarışını başlatır mı bilinmez ama Google bu sistemin üzerine gidecek gibi görülüyor. RCS sistemi ile ilgili gelişmeleri sizlere aktarmaya devam edeceğiz.

    Haberler